h9Q5M37xUzaLkcRcASFAleYJR2NJLVC97gzGFrMXjk4ETRLJfa
Fosil Yakıtların Etrafsal Etkileri
Fosil Yakıtların Etrafsal Etkileri
Sürdürdüğümüz yaşam biçimiyle uygarlığımız, iki atom üzerine yapılmış durumda; hidrojen ve karbon. Fosil yakıt tüketimi, bu iki atomun içinde yer aldıkları bileşiklerden koparıp oksitlemekten ibaret.
Fosil yakıtları sanayide, ısınmada, ulaşımda ve elektrik imalatında kullanıyoruz. Bu yüzden de günümüzün en mühim meselesiyle, küresel ısınmayla karşı karşıyayız.
Fosil yakıtların tüketiminde kömür için yakma, petrol ya da doğal gaz için kaliteli üretim teknolojilerinin başka bir deyişle çevre dostu uygulamaların seçilmemiş olması, bu yakıtları mühim birer kirleticiye dönüştürüyor.
Fosil yakıt kullanımıyla ortaya çıkan parçacık yayılımı, atmosfere giren ışınları geri yansıtarak soğutma; sera gazı yayılımıysa, yeryüzünden yansıyan ışınları yutarak ısınma tesiri yaratıyor.
Araştırmalara karşı katı parçacıkların soğutma tesiri, karbondioksit dışındaki sera gazlarının ısıtma tesirini yaklaşık olarak dengeliyor. Bu yüzden de " tam olarak ısınma tesiri "nin belirleyicisi yalnızca karbon dioksit.
Verilere karşı , global olarak , enerji kaynaklı olarak 22.5 milyar ton karbondioksit atmosfere salınmış. Bu salımda, petrol %44, kömür %35 ve doğal gaz %21 oranında pay tutmuş.
Sera Tesiri,Sera Gazları
Dünya, üzerine düşen güneş ışınlarından bir sürü, dünyadan yansıyan güneş ışınlarıyla ısınır. Yansıyan bu ışınlar enbaşta karbondioksit, metan ve su buharı olmak üzere atmosferde yer alan gazlar aracılığıyla tutulur, bu da ısınmayı olanağı sağlar .
Işınların bu gazlar aracılığıyla tutulmasına "sera tesiri ", ışınları tutan gazlara da "sera gazları" denir.
Normalde karbon döngüsünün bir parçası olan sera tesiri, dünyayı canlı yaşamına uygun bir yer haline getiriyor. Halbuki son zamanlarda , bu etki korkmaya başladığımız bir tehlike haline geldi. Zira atmosferdeki sera gazlarının ölçüsü artarsa ısınma da artar.
Havanın başlıca iki bileşeni olan oksijen ve azot, güneşin gözle görünür dalga boylu ışınlarını yansıtır. Morötesi ışınların da bir kısmını soğurur. Dünya yüzeyine ulaşabilen güneş ışınları, yeryüzü aracılığıyla soğurularak ısıya dönüştürülür.
Bu ısı, yeryüzündeki atomları uyararak kızılötesi ışıma yapmalarına neden olur . Kızılötesi ışınların bir bölümü atmosferdeki karbon dioksit, metan ve su buharınca soğurulurlar. Bu yüzden, atmosferden dışarı çıkamazlar.
Son Zamanlarda, enbaşta fosil yakıtların artan tüketimi olmak üzere, tarım ve ormansızlaşma atmosferdeki karbon dioksit miktarının aşırı artmasına, bu da küresel ısınmaya neden oluyor .
Sera tesiri dünya yüzeyinin aşağı yukarıya ısısını değiştireceği için , uzunca vadede iklim değişiklikleri, buzulların erimesi, mevsimlerin kayması ve tarım alanlarının verimsizleşmesi benzeri hayati sıkıntılara sebep olacak .
Ne Yapacağız?
Dünyayı yaşanır tutmak istiyorsak, atmosfere bir sürü daha az karbon dioksit salmak zorundayız.
Bunun için , öncelikle fosil yakıt teknolojilerinin karbondioksit yayılımlarını azaltacak biçimde değiştirilmesi gerekmektedir .
Ancak bu bir sürü zor . Teknik zorluklar, maliyetler ve en ehemmiyetlisi tüm ülkelerin bu konudaki politik yaklaşımları aşılması gerekli olan mühim sıkıntılar olarak yaşanıyor .
Karbon dioksit salımının kişi olarak azaltılması için bir takım kullanışlı teklifler de sunuluyor. Bunların en en en başında ormanlara sahip çıkmak ve tüm tüketim alışkanlıklarımızı değiştirmek geliyor.
Bireysel olarak, atmosfere salınan karbon dioksit miktarına olan katkımızı çoğalış hesaplayabiliyoruz: "Karbon ayak izi" bunu yapmamıza yarayan bir hesaplama yöntemi .
Siz de kendi tüketiminizi hesaplayabilirsiniz.
Kaynak: http://yenilenebilirenerjikaynaklari.biz/
MkYM1ywEbXYx0f014R4j1QVGkPpcarrDtTjIqHax1SNh3eFb9T
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder